Bugün senin doğum günün ve ben senin yanında değilim. Yanında olmayı çok isterdim bunu biliyorsun. Ama ulaşım çok pahalı biliyorsun. Otobüs şirketleri, uçak firmaları hiç böyle özel anları düşünerek fiyat belirlemiyor maalesef. Keşke sana bugün sizin doğum gününüz yarı fiyata seyahat edin deselerdi de sen buraya benim yanıma gelebilseydin. Şimdiyse tek yapabileceğim bu mektubu yazmak. Tabi becerebilirsem. Beni biliyorsun duygularını öyle çok ifade edebilen bir insan değilim.
Senin doğum gününle birlikte arkadaşlığımızda 3.yılını bitirip 4.yılına başlayacak. Geçen 3 yıl boyunca seni tanıdığım için hiç pişman olmadım, bir an bile. Sana ne kadar kırılsam da, beni ne kadar üzsen de hiç pişman olmadım. Çünkü kan bağı olmasa da seni kardeşim olarak görüyorum. Ve kardeşler her zaman affeder ve birbirlerini her zaman severler.
İlk tanıştığımız zamanı her sene yâd ediyoruz. Bu anının muhabbetini çok yaptık, tekrar yapsam mı bilemedim. Ama bu konuda bir şey söylemeden de geçmek istemiyorum. Seni ilk gördüğümde yardıma muhtaç duruyorsun ve ben sana yardım etmek istemiştim çünkü sen Türkiye’ye yeni gelmişsin (tabi ben bunu bilmiyorum). Zamanla gördüm ki sen yardıma muhtaç biri değilsin (en azından artık). Sen gerçekten çok güçlü bir insansın. Her şeyi tek başına halledebiliyorsun. Bu gerçekten hayranlık uyandırıcı bir şey. Ama duygusal darbelere karşı hala çok zayıfsın. Hem bu kadar güçlü hem de bu kadar kırılgan olman gerçekten çok şaşırtıcı. Hoş niye şaşırıyorsam; çünkü ben sana çok benziyorum. Belki bu yüzden bu kadar iyi arkadaş olduk. Üzüm üzüme baka bak kararır diye boşuna demiyorlar. Gittikçe kendine benzettin beni. Bundan şikâyetçi miyim? Tabi ki hayır. Ama her şey karşılıklı sen de gittikçe bana benzedin. Umarım bundan mutlusundur.
Arkadaşlığın benim için çok değerli. İtiraf ediyorum; her sene ülkene dönmek istediğinde karşı çıkmamın sebebi buydu. Gitmeni istemedim. Araya mesafe girse bile arkadaşlığımız bitmezdi. İnsanlar benden o kadar kolay kurtulamıyor maalesef. Ama sen de işler biraz daha karışık. Açıkçası dönseydin nasıl biri olurdun onu kestiremedim. Biliyorsun lisedeki senle çok iyi anlaşamıyoruz. Ve sen dönüp değişseydin arkadaşlığımız bitebilirdi. Ben sadece bu riski göze alamadım. Biraz bencillik yaptım yani. Kusura bakma. Aslında bu itirafı mezuniyette söyleyecektim ama yazmaya başlayınca insan kendini durduramıyor. Uzaktasın, beni sopayla kovalayamayacaksın; rahatlığımın nedeni bu galiba.
Artık mektubun sonuna geldik. Yani gelelim artık, sonuçta roman yazmıyorum burada. Umarım güzel bir doğum günü geçirirsin. Bugün senin günün. Sana sıkıca sarılıyorum, o tatlı tombik yanaklarından da kocaman öpüyorum. Son olarak;
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN.
Sevgiler, Delirium
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder