Şu günlerde kafam gerçekten karışık. Bir insanı seversin onun için her şeyi göze alırsın ama o seni sevmez ya da senin istediğin gibi bir sevgi olmaz o. İtekleye itekleye yılları devirirsiniz sadece. O senin yanında rahatlıktan kalır, sen de onu bırakamazsın. Öyle zaman geçer sen kendi sessizliğine, umutsuzluğuna, mutsuzluğuna gömülürsün. Sonra o öyle bir şey yapar ki seni bir kez daha yıkar. Artık o da sessizliğini bozmuş, sevmediğini anlamış, sen yokmuşsun gibi davranmaya başlamıştır ama ayrılmaz da senden. İşte o anda birisi çıkar karşına, belki geçmişinden birisi ve der ki sana “Ben artık buradayım. Yanındayım. Yaralarını sarabilirim.”. O an anlarsın gözlerinden, tavrından, seni gerçekten sevdiğini çünkü sana senin sevdiğine baktığın gibi bakar. O zaman ne yaparsın? Sevdiğinle mi yoksa seni sevenle mi devam edersin? Hangisi daha doğru hangisi daha mantıklı? Mantıklı olan seni mutlu edeni seçmendir tabi ki. Peki ya mutluluk kimin yanında güzel? Şimdi bazıları diyecek ki beni seveni seçerim, bazıları diyecek ki beni sevmiyor diye ben sevmekten mi vazgeçeceğim. Ben beni sevenle devam etmeyi seçtim. 4 gün denedim, yapamadım, olmadı. Her istediğim oluyor, bana onun yaşatmadığı şeyleri yaşatıyordu. Evet, sonunda seviliyordum ama yine de mutsuzdum. Buradan şunu çıkartmayın, seni sevenle de mutlu olunamuyormus demeyin. Herkes aynı değil ki belki siz mutlu olursunuz, deneyin. Ben denedim olmadı. Denediğime pişman mıyım? Hayır değilim, olmam da. Keşkelerle kalmaktansa bu yol daha iyidir. Unutmayın mutluluk önünüze altın tepside sunulan bir şey değildir. Mutluluğu hak etmek gerekir, onu kazanmak için çaba gerekir. Ve zaman cömerttir, size yanlışlarınızı düzeltmeniz için fırsat verir. Mutlu muyum şu an? Hayır, değilim. Demek ki henüz yeterince zaman geçmemiş.
27 Eylül 2015 Pazar
Sevmek mi Sevilmek mi?
Seni seveni mi senin sevdiğini mi seçersen daha mutlu olursun?
Şu günlerde kafam gerçekten karışık. Bir insanı seversin onun için her şeyi göze alırsın ama o seni sevmez ya da senin istediğin gibi bir sevgi olmaz o. İtekleye itekleye yılları devirirsiniz sadece. O senin yanında rahatlıktan kalır, sen de onu bırakamazsın. Öyle zaman geçer sen kendi sessizliğine, umutsuzluğuna, mutsuzluğuna gömülürsün. Sonra o öyle bir şey yapar ki seni bir kez daha yıkar. Artık o da sessizliğini bozmuş, sevmediğini anlamış, sen yokmuşsun gibi davranmaya başlamıştır ama ayrılmaz da senden. İşte o anda birisi çıkar karşına, belki geçmişinden birisi ve der ki sana “Ben artık buradayım. Yanındayım. Yaralarını sarabilirim.”. O an anlarsın gözlerinden, tavrından, seni gerçekten sevdiğini çünkü sana senin sevdiğine baktığın gibi bakar. O zaman ne yaparsın? Sevdiğinle mi yoksa seni sevenle mi devam edersin? Hangisi daha doğru hangisi daha mantıklı? Mantıklı olan seni mutlu edeni seçmendir tabi ki. Peki ya mutluluk kimin yanında güzel? Şimdi bazıları diyecek ki beni seveni seçerim, bazıları diyecek ki beni sevmiyor diye ben sevmekten mi vazgeçeceğim. Ben beni sevenle devam etmeyi seçtim. 4 gün denedim, yapamadım, olmadı. Her istediğim oluyor, bana onun yaşatmadığı şeyleri yaşatıyordu. Evet, sonunda seviliyordum ama yine de mutsuzdum. Buradan şunu çıkartmayın, seni sevenle de mutlu olunamuyormus demeyin. Herkes aynı değil ki belki siz mutlu olursunuz, deneyin. Ben denedim olmadı. Denediğime pişman mıyım? Hayır değilim, olmam da. Keşkelerle kalmaktansa bu yol daha iyidir. Unutmayın mutluluk önünüze altın tepside sunulan bir şey değildir. Mutluluğu hak etmek gerekir, onu kazanmak için çaba gerekir. Ve zaman cömerttir, size yanlışlarınızı düzeltmeniz için fırsat verir. Mutlu muyum şu an? Hayır, değilim. Demek ki henüz yeterince zaman geçmemiş.
Şu günlerde kafam gerçekten karışık. Bir insanı seversin onun için her şeyi göze alırsın ama o seni sevmez ya da senin istediğin gibi bir sevgi olmaz o. İtekleye itekleye yılları devirirsiniz sadece. O senin yanında rahatlıktan kalır, sen de onu bırakamazsın. Öyle zaman geçer sen kendi sessizliğine, umutsuzluğuna, mutsuzluğuna gömülürsün. Sonra o öyle bir şey yapar ki seni bir kez daha yıkar. Artık o da sessizliğini bozmuş, sevmediğini anlamış, sen yokmuşsun gibi davranmaya başlamıştır ama ayrılmaz da senden. İşte o anda birisi çıkar karşına, belki geçmişinden birisi ve der ki sana “Ben artık buradayım. Yanındayım. Yaralarını sarabilirim.”. O an anlarsın gözlerinden, tavrından, seni gerçekten sevdiğini çünkü sana senin sevdiğine baktığın gibi bakar. O zaman ne yaparsın? Sevdiğinle mi yoksa seni sevenle mi devam edersin? Hangisi daha doğru hangisi daha mantıklı? Mantıklı olan seni mutlu edeni seçmendir tabi ki. Peki ya mutluluk kimin yanında güzel? Şimdi bazıları diyecek ki beni seveni seçerim, bazıları diyecek ki beni sevmiyor diye ben sevmekten mi vazgeçeceğim. Ben beni sevenle devam etmeyi seçtim. 4 gün denedim, yapamadım, olmadı. Her istediğim oluyor, bana onun yaşatmadığı şeyleri yaşatıyordu. Evet, sonunda seviliyordum ama yine de mutsuzdum. Buradan şunu çıkartmayın, seni sevenle de mutlu olunamuyormus demeyin. Herkes aynı değil ki belki siz mutlu olursunuz, deneyin. Ben denedim olmadı. Denediğime pişman mıyım? Hayır değilim, olmam da. Keşkelerle kalmaktansa bu yol daha iyidir. Unutmayın mutluluk önünüze altın tepside sunulan bir şey değildir. Mutluluğu hak etmek gerekir, onu kazanmak için çaba gerekir. Ve zaman cömerttir, size yanlışlarınızı düzeltmeniz için fırsat verir. Mutlu muyum şu an? Hayır, değilim. Demek ki henüz yeterince zaman geçmemiş.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder