13 Ağustos 2015 Perşembe
Bir hikayem var...
Her insanın bir hikâyesi vardır, benim de hikayem var. Tanıtayım kendimi. 22 yaşındayım, hoş yaşın kaç diye sorsalar bana 30 falan derim, yordu hayat beni. Hayat değil de aslında bu mücadeleden yoruldum, şimdi diyeceksiniz ki ne yaşadında yoruldun bu kadar? Bazılarınıza göre hiçbir şey bazılarınıza göre çok şey. Hepimiz hayatta ne isteriz; ailemizin bizimle gurur duymasını değil mi? Ben de bunu istedim ama olmadı bir türlü bunu beceremedim. Haa boş gezenin boş kalfası değilim merak etmeyin. İstanbul'da tıp okuyorum ben. Başarılı bir lise hayatım, diplomalarla dolu bir odam var ama nedense bu yetmedi. Hayallerimin ve ailemin karmaşıklığından kurtulmak için İstanbul'a geldim. Buna bir nevi kaçış diyelim, her şeyi sıfırdan aldım. Orda nasıl bir hayatım mı vardı? Vallahi her öğrencinin hayalini kurduğu bir hayattı benimkisi; altımda arabam cebimde param. Ama mutlu değildim be. Buraya da mutlu olurum diye geldim umutsuzluğa düştüm. Şimdi kesin bize ne senin umutsuzluğundan da hayatından da diyorsunuz. Yok demeyin öyle, ben yazmayı severim. Hoş Türkçede biraz sıkıntılarım var; Türk değilim ben yabancıyım. Ama yazmayı severim, beni rahatlatır. Sevilmek istedim ben; gerçekten karşılık beklemeden sevilmek. İnsan bunu sadece annesinden görebilir neyin kafasını yaşıyor bu, dediginizi duyar gibiyim. Haklısınız ama ya annesi de bunu ona gösteremiyorsa. O zaman başka sevgilerde teselli arar insan. E ben de o da olmadı... Tutundum bir dala; ama o dal beni yağmurdan yağmura fırtınadan fırtınaya sürükledi. Ben savruldum, tükendim yoruldum. Güçlü bir insanım, yıkılmam, hala dik dururum ben ama yoruldum be. Bu yazıyı böyle yazmak istemedim azıcık kafam güzel ama olsun yazdım gitti. Devamı da gelecek merak etmeyin ve hayat hikayemle de sıkmıycam sizi, başka şeyler konuşucaz bu sadece tanıtım. Haydi ben kaçar, öptüm.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder