21 Ağustos 2015 Cuma

Yaşamak Denen Bu Zahmetli İş

    Her insan doğup büyüdüğü bölgenin kültürüne göre yetişir. İstesek de istemesek de üzerimize siner. Böylece kişiliğe işlemiş bu kültürü, gelecek nesillere aktarırız. Sonuçta bütün o gelenek görenek korunur. (Değişebilir tabi ki ama bunlar küçük değişiklikler olur.) Sevsin sevmesin çoğu insan, yazılı olmayan bu kurallara uyar. Çünkü evrime göre bulunduğu ortama en iyi adapte olan yaşar, adapte olamayan da doğal seleksiyonla yok olur. Hayatta kalabilmek için başka çaremiz olmadığını düşünürüz.
    
    “İnsanların çoğu, kendileri değil başkalarıdır; düşünceleri başkalarının düşünceleridir; yaşamları başkalarını taklittir ve tutkuları ise alıntılardır.” Oscar Wilde   
   
    Gerçekten başka çaremiz yok mu? Toplumdan dışlanmamak, yaftalanmamak tabi ki çok önemli. İnsan toplumsal bir varlık. Kendimizi soyutlayamıyoruz. Ama insanlar laf edecek diye kendimizi, isteklerimizi kısıtlamak da o kadar doğru gelmiyor. Rol yapmak zorunda kalıyoruz. Yavaş yavaş kendi hayatımız üzerindeki kontrolümüzü kaybetmeye başlıyoruz (o kontrole hiç sahip olduk mu orası şüpheli). Ta ki hiçbir hırsımız, hayalimiz kalmayana dek. Artık kendi isteklerimiz doğrultusunda değil de ailemizin (toplumun) dediklerini yapan robotlara dönüşüyoruz.
 
    “Başkalarının düşüncelerine göre hareket edeceksek kendi düşüncelerimizin ne anlamı kalır.” Oscar Wilde 

    Küçük çocuklara bakın. Onlar istediklerini yapar. Ama biz sürekli onu yapma, bunu yapma, ayıp, günah diyerek törpüleriz. Cezalar veririz ki bir daha tekrarlanmasın o davranış. Tabi ki bazı davranışlar için gerçekten gereklidir bu (hırsızlık vs. gibi). Ama teyzeye/amcaya öyle denmez, o misafir çocuğu hep alttan al hakkını savunma (ki bu hep misafirliklerde yaramazlık yapıp evde ceza alma davranışına dönüşüyor, çünkü çocuk ona verilen bu özgürlük anın tadını çıkarmak istiyor tüm sonuçlara rağmen), arkadaşlarınla akşam bir yere çıkma, bunları giyme gibi daha birçok gereksiz kısıtlama da var. Sonuç ailesine yalan söyleyen gençler.

    “Bencillik, insanın istediği gibi yaşaması değil, başkalarını kendi istediği şekilde yaşamaya zorlamasıdır.” Oscar Wilde

    Bunlar her aile için geçerli değil elbet. İstisnalar her zaman vardır. Ama geneli böyle bence. Belki bunlardan bazıları değişti veya değişecek. Asıl sıkıntı burada başlıyor çünkü iyiye gitmiyoruz. Önemli olan, gerçekten gerekli olan değerlerimizi kaybediyoruz. Ama bütün gereksiz, saçma geleneklere de bir o kadar sıkı tutunuyoruz. Neden böyle yapıyoruz hiç anlam veremiyorum. Bunu da nerden çıkardın diyorsanız insanları/kendinizi dinleyin. Sürekli eskiden böyleydi, şöyleydi diye anlattıklarını dinleyin. Anlattıkları o kadar güzel ki. En azından çoğu. Gaz lambalarını geri istediğim falan yok. Ben sadece yaşanılabilir bir ülke istiyorum.

    “Yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir. Çoğu insan sadece var olur.” Oscar Wilde 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder